EKO İKLİM: EKONOMİ VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ZİRVESİ / FUARI, 30-31 Mart 2022 tarihleri arasında, dünyanın ilk ekonomi ve iklim değişikliği fuarı olarak ATO Congresium’da gerçekleştirildi.
Her iki güne de Bilge Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık A.Ş. yöneticileri Ahu Minareci Küçükağa ve Mustafa Adil Küçükağa, çevre duyarlığı yüksek kişiler olarak fuara katlım sağladı.
Bakanlıklar, Belediyeler, STK, Banka ve finans kuruluşları ve özel şirketler olarak katılımın çok yüksek olduğu fuar; etkinlikler, sergiler, tanıtımlar ve seminerler gibi çok zengin bir içeriğe sahipti.
30 Mart 2022 saat 10:00 itibariyle açılış konuşmaları gerçekleştirildi. Katılım oldukça yüksek olup, girişte izdiham ve kuyruklar oluştu.
Girişte oluşan kabalığa rağmen ana salondaki açılış konuşmalarına yetiştik. Açılış konferansı etkileyici video tanıtımları ve iklim değişikliğinin dramatik etkilerini betimleyen video ve görseller, Atatürk ve silah arkadaşlarına saygı duruşu ve istiklal marşımız ile başladı.
Açılış konuşmalarında, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank, Ankara Valisi Sayın Vasip Şahin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin, Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Gürsel Baran, Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Nurettin Özdebir, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Sayın Memiş Kütükcü, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Sayın İsmail Gülle, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu görüşlerini paylaştılar.
Zirve süresince, aynı anda pek çok farklı etkinlik alanında, gösteri, sergi, oturum, konser ve resitaller bulunmakta idi.
Biotrend salonunda, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Başkan Yardımcısı Sayın Mehmet Üvez Moderatörlüğü’nde düzenlenmiş olan “İklim ve Enerji Dönüşümünün Uluslararası Finansmanı” konulu oturumunda, Avrupa Birliği üye ülkelerinin, Yeşil Mutabakat ve Paris İklim Anlaşması’ndan ve Türkiye’den beklentilerini dinledik. Avrupa Birliği’nin Dünya Bankası’nın finansörlüğünde, bu konuyu sadece bir yeşil dönüşüm projesi olarak değil, aksine iklimle uyumlu bir ekonomik dönüşüm programı olarak gördüğünü, bu bağlamda Türkiye’nin alması gereken yolun neler olması gerektiğini, Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı, Büyükelçi Sayın Faruk Kaymakçı’dan detaylı bir şekilde öğrendik. Sınırda Karbon Düzenlemesi, Türkiye’nin alacağı yollar ve özellikle ihracat yapan sanayicilerin gündemindeki en önemli konu olacak gibi görünmekte. Tarım, hayvancılık, şehircilik, inşaat, mimarlık, yeşil binalar, döngüsel ekonomi ve elbette ki tüm bu oluşumların finansmanı gibi iklim değişikliği ve döngüsel ekonomiye direk etkisi olan tüm sektörlerde oldukça fazla katılım ve oturum bulunmakta idi.
Zirveye çok sayıda sanatçı katılım sağlamıştı.
Tanıtım yazısında “Hurda malzemeyle beraber, hurda olmak kavramı ile güncel sanat üretimime devam ediyorum” diye belirtmiş olan, Asaf Demirli’nin “Geri Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Üzerine” kapsamındaki eserleri çok etkileyiciydi.
“2019 yılı Mart ayında, seçildiğim TOBB Amasya Kadın Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcılığı Görevi ile birlikte Kadınların sosyal ve ekonomik olarak daha fazla görülebilir olması açısından çalışmalar yapıyorum.” diyen sanatçı, stilist Elif Kılıç, “Günümüzde geldiğimiz noktada iklim ve çevre konusunda duyarlı olmanın bir tercih değil bir gereklilik olduğunun altını çizmek adına tekstil atıkları, poşet, galoş ve kapaklar vb. ürün gruplarından kostümler tasarlıyorum.” diyerek devam etmiş, tanıtım broşüründe.
Artkolik tarafından desteklenen, Küratör Deniz Özer seçkileri ve yaratıcılığı ile ortaya çıkan “Kırılma Noktası- Hikâyenin Sonunu Sen Yaz” karma sergisine ise çok sayıda sanatçı etkileyici eserleri ile katılım sağlamıştı.
Sanayi atıklarından şaheserler yaratan sanatçı Sema Akbel’in “Sanayi Atıklarından İleri Dönüşüm” sergisi yine etkileyici parçaların yer aldığı, görülmeye değer bir etkinlikti.
Türkiye’nin arabası TOGG sergilenenler arasında yer alıyordu.
Kampüs Meydanı’nın hemen yanında T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanmış, İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine dikkate çeken sergi farkındalık yaratıcıydı.
Eko iklim Zirvesi’nin bizi en çok etkileyen tarafı; geleceğe dönük bir yatırım olarak, ilkokul çağındaki çocuklardan, üniversite öğrencileri ve yetişkinlere; öğrencilerden, çiftçilere, iş insanlarına, sanatçılara, bilim insanlarına, amatör ve profesyonel çok geniş bir yelpazede katılıma sahip olması oldu.
Yeşil Mutabakat, döngüsel ekonomi, karbon ayak izi, sürdürülebilir çevre ve binalar, yeşil binalar, sınırda karbon düzenlemeleri ve negatif karbon salınımı gibi pek çok kavramın sıkça tekrarlandığı zirvede, ulusal düzeyde özel ve tüzel tüm katılımcıların, STK’ların konu ile ilgili almış olduğu yollar oldukça umutlandırıcıydı.
Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı onaylayarak küresel sıcaklık artışını 1,5 derecede tutmak için çalışma taahhüdü veren ülkeler arasında yerini aldı. Anlaşmayı onayladığı aynı dönemde Türkiye, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi ile 2053 yılına kadar Türkiye ekonomisinin karbondan arınması için gerekli planların acilen hazırlanması gerekiyor. Değişimin, bireyin kendisinden ve taleplerinden başlayacağının bilinci, bu konudaki en önemli farkındalık. Bu bağlamda, ekoiklim ve benzeri oluşumların gündemimize gelmesi oldukça önemli.
Sonuç olarak; azalt, sahip çık, dönüştür, tamir et, yeniden kullan, israf etme, atıklarını ayrıştır.